Çökme anında ortaya çıkan enerji sabittir. Dolayısıyla bu enerjiyi absorbe etmek için kullanılan profillerin kesitlerinin de sınır koşulları sabittir. Zeminden tavana kadar sıkışılmayan hiçbir sistem sizleri yeterli düzeyde koruma sağlayamaz. Masayı bir çivi, üst betonu ise çekiç olarak düşünün. Göçük esnasında beton kütle masaya sert bir şekilde çarptığında içerisindekiler ile birlikte ezilme tehlikesi yaşaması kuvvetle muhtemeldir. Çelik yemek masası vb çalışmalar pratik bir çözüm değildir.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Cerrahpaşa mühendislik fakültesi tarafından teknik rapor alınmıştır. Ayrıca uzmanlığı Çelik yapılar olan Yurt içinde ve yurt dışında birçok çelik projesine imza atmış olan inşaat mühendisimiz tarafından Statik ve Dinamik hesaplar yapılmıştır.

Dinamik analiz tasarımı belirleyicidir. Dinamik analizde tasarım kriteri olarak: Yatak üzerindeki beton blok 45m serbest düşerek yatağa 30m/s(108km/h) çarpacak şekilde tasarlanmıştır. Çarpma süresi 0.005 sn. dir.
-Yatak üzerindeki beton blok 2.3mx2.5mx0.15m lik beton olarak tanımlanmıştır.
- Yatak üzerindeki beton bloğunun ağırlığı, emniyet ve yatak boyutu optimizasyonu göz önünde bulundurularak 3.3 m x 3.5 m x 0.15 m olarak hesaplanmıştır. Yapıdan yapıya değişiklikler olduğundan, dinamik yüklerde yapıdaki mevcut kolon, duvar vb. yardımcı etkiler göz önüne alınmamış, bu durum bir güvenlik mertebesi olarak kullanılmıştır.
-Dinamik analizde kütlenin en küçük olduğu ilk çarpma olayı en kritik durumdur. İlk çarpmadan sonra yatak üzerine düşen beton blok, bir yaşam yatağı için koruyucu bir kabuk görevi görecektir, adeta bir kaplumbağanın kabuğu gibi. Bu nedenle en olumsuz durum doğal olarak en üst katta gerçekleşecektir.
Yapılan dinamik analiz sonucunda elde edilen verilere göre, çıkan kolon kesitleri ile yatak üzerindeki beton bloktan statik olarak 60 adet taşınabildiği tespit edilmiştir.

Öncelikle yük konusu çok hassas olduğumuz kırmızı çizgilerimizden birisidir. Çelik tasarımını yük ve yıkım esansındaki darbelere karşı 4 kez değiştirdik ve en sonunda en ideal tasarıma ulaştık. Basit bir şekilde açıklamak gerekirse; Çelik, ahşap ve üstündeki insan yükleri standart içerisindedir. Bir bina döşemesinin yönetmeliklere göre min 350kg/m2 hareketli yük birlikte taşama kapasitesi vardır. Ayrıca bunun üzerine ile emniyet katsayısı eklenir.
Yatağı taşıyacak alan 3x2.75m yani 8,25m2 dir. Yatağın ağırlığı Çelik+ Ahşap+ İnsan yükü dahil 2,300kg hesaplanmıştır. 2,300kg/8,25m2=278,7kg/m2 dir. Yani 1m2’ye düşen yük 278,7kg dır. Görüldüğü üzere döşemlerdeki sınır 350kg/m2 iken yaşam yatağının zemine uyguladığı toplam ağırlık 278,7kg dır. Dolaysıyla yük konusunda her hangi bir sorun yaşanmamaktadır.

Yatak binanın tasarım yükleri içerisinde olduğundan, tasarımı etkileyecek ilave bir yük getirmemektedir.

Yapının hangi şekilde göçme yapacağını bilmek imkansızdır. Her göçme ihtimaline göre de tasarım yapmak mümkün değildir. Dolaysıyla yatak, daha sık karşılaşılan sandviç şeklinde göçme ihtimaline göre tasarlanmıştır. Konut içinde bulunan her nesnenin doluluk, geometri ve malzeme özelliklerine göre yaşam alanı sağlama özelliği bulunduğu gibi, yatak da bir koruma sağlayacaktır.

Yatak bina tasarım yükleri içerisindedir. Bu yükler, yatak odasında da çocuk odasında da aynı zamanda alınmıştır. Dolayısıyla aynı konut içerisinde birden fazla yatak, yatak amacıyla kullanılabilir. Yatağın bazası vb alanları depolama vb olarak kullanılamamalıdır.

Yönetmelikteki 350kg/m2 konut yapılarında asma kat ve çatı döşemeleri hariç gördüğünüz her döşeme için uyulması gereken bir yük olduğundan her konuta, her odaya, oda sayısı kadar yapılabilir. Kağıt üstündeki yönetmeliklerle, mevcut yapınızın uygunluğu konusunda eskiliği vb sebeplerle bir şüphe varsa yetkili bir göz ile incelettirilmelidir.

Asma kat, Konsol döşemeler, Çatı döşemeleri gibi noktalara yapılamaz.

-Odası önceden planlanmış ama yatak kullanımı mülk sahibine bırakılmışsa, ilgili odanın döşemeleri 350kg/m2 yerine 500kg/m2 olarak kontrol edilebilir. Bu çok daha faydalı olur. Tek doğrultulu asmolen döşemelerde diğer doğrultuda kiriş ilavesi yapılabilir. Yatağın ayaklarının geleceği konumlarda mimari malzeme üzerine değil de doğrudan döşemeye oturtma işlemi yapılabilir. Asmolen döşemelerde ayakların kirişlere gelmesi sağlanır, gelmiyorsa 10mm levha ile yük dağıtabilinir.
-Yatak döşeme ortası yerine bir kenarının kolon-kiriş bölgesine yaklaştırılması genel servis kullanım açısından ilave bir emniyet katacaktır.

Yatağın ana tasarımda deprem anında %90 oranında karşılaşılan bir durum olan katların üst üste binmesi şeklinde yıkılmayı engellemeye yöneliktir. Ayrıca, yan cephelerin açık olması deprem sonrasında afetzede’nin kendi imkânları ile çıkış yapabilmesini sağlamak amacıyla düşünülmüştür.
Yan cephelerde, yana yatma veya yan taraflardan oluşabilecek tehlikelere karşı güvenlik önlemi olarak 30 cm yüksekliğinde koruyucu bariyerler tasarlanmıştır. Bu bariyerler, deprem veya diğer olası olaylar sonucunda yatağın dengesini koruyarak kullanıcının güvenliğini artırmayı hedefler. Ayrıca isteğe bağlı olarak bu alanlara açılır kapanır sistemler entegre edilebilmektedir.

Teknik üniversite raporumuz ve onayımız doğrultusunda çelik sistem döşemden tavana kadar yapılmak zorundadır. Yatak odanızdaki yükseklik aynı zamanda yatağın kendi yüksekliği olacaktır. Örneğin yatak odanızın yüksekliği h=270cm ise yatağın yükseklide 269-270 cm olacaktır.

45 metreyi geçme durumunda lütfen danışınız.

Çıkış yolu için deprem yatağının baş tarafı dış duvara doğru olmamalı. Bunun yerine, deprem yatağının baş tarafının iç duvara, özellikle kiriş olan iç duvara bitişik olması, yüklerin daha iyi yayılmasını ve yapısal stabiliteyi sağlamak için daha uygun bir seçenektir.

Çelik malzemelerde deformasyon oluşmazken, korozyon riski bulunmaktadır. Bu nedenle, yapıda kullanılan çelik bileşenlerin korozyona karşı korunması önemlidir. Bu amaçla, epoksi esaslı primer koruyucu boya uygulamaları yapılmıştır.

Deprem veya diğer sebeplerle yapının katlarının üst üste gelerek yıkılması durumunda en üst katlar, yüklerin dinamik etkileri nedeniyle daha yüksek kuvvetlere maruz kalacaktır. Dinamik yükler altında en üst katlar daha fazla etkilenirken, alt katlar daha az etkilenecektir. Çünkü yüklerin dağılımı dinamik olarak değişecektir. Yatak üzerinde statik olarak 180 ton beton taşıyabilecek kapasitededir. Bu kapasite sayesinde yüksek yükleri taşır ve kullanıcıların güvenliğini sağlar.

Duvar kenarlarına koyulacak şekilde tekli forma getirilmesi, deprem yatağının kullanım kolaylığını ve tasarım esnekliğini artırabilir. Ranza yapısal olarak daha güçlü olurdu. Fakat alt ve taçta ezilme bölgelerimiz bulunduğundan, spesifik kat yükseklikleri hariç yeterli hacimleri sağlayamayız. Bu yüzden ranza sistemi hesaplarımız sonucunda yeterli mukavemeti sağlayamamış ve uygun görülmemiştir.

Tasarımın demonte edilebilir bir sistem olarak tasarlanmış olması, deprem yatağının taşınabilirlik ve kullanım kolaylığı açısından avantaj sağlar. Bu özellik sayesinde, yatak istenilen bölgeye veya daireye kolayca taşınabilir ve yeniden kurulabilir.